ÜYELİK
MENÜ
©2024 Tüm Hakları Sakladır.

Bilgiç Dayı'dan Nükteler-5 (41 - 50)

Bilgiç Dayı'dan Nükteler-5 (41 - 50)

41) DİN ÖZGÜRLÜĞÜ

Milli Eğitim Bakanı, 'Küreselleşme Kavramı ve Etkileri' konferansında konuşuyordu. Din müdafilerinin çoğaldığından yakındı; sıkıntıya düşmüş kimselerin, bulunduğu dinden bir başka dine yönlerdirme yapıldığına dikkat çekti. Ondan sonra dedi ki: ''Fikir özgürlüğü kapsamında, her kes kendi dinini anlatabilir!''

Vatandaşlar, Bilgiç Dayı'ya sordular:

''Dinimizi topluma nasıl anlatalım Bilgiç Dayı?''

Bilgiç Dayı;

''Yalan söylemediğinizi belli ederek!'' diye cevap verdi. ''Gönlü temiz olanlar, yalansızlığı fark ettiklerinde, selin de, yelin de hışmını takmadan, dininize tabi olacaklardır!'' (03.12.2006)


42) IRAK'TAN GELEN PATLAYICILAR

Terör olaylarının arttığı hengamda İçişleri Bakanımız, basına bilgi vermiş, ''Türkiye'ye giren patlayıcıların tamamı, Kuzey Irak'tan giren patlayıcılardır.'' demişti.

İçişleri Bakanımız'ın verdiği bilgiyle Bilgiç Dayı'nın yanına gelen vatandaşlar, sordular:

''Kuzey Irak'tan Türkiye'ye, niçin patlayıcı giriyor Bilgiç Dayı?''

Bilgiç Dayı, dudağını büzüp;

''Irakta patlayacak uygun yer kalmadığından, herhalde!'' diye cevap verdi. ''Ya da, deneyim kazandığından!..''


43) SUÇA BULAŞAN GENÇLER

Emniyet Genel Müdürlüğü, yaptığı araştırmada, 13 - 18 yaş grubundaki gençlerin, hemen hemen tüm suç çeşitlerine bulaştığını fark etmişti. Fark ettiklerini, rapor haline getirip basına dağıttı.

'Bu gençler, bizim gençlerimiz' diyen vatandaşlar, üzgün bir halde Bilgiç Dayı'ya geldiler. Sordular:

''Gençlerimiz, bu suçlara niçin bulaşıyor bilgiç Dayı?''

Bilgiç Dayı, onlar gibi üzüntüsünü belli edip cevap verdi:

''Yaptıklarının, suç olduğunu bilmediklerinden! Ya da, şefkatli politikacı büyüklerimizin varlığını bildiklerinden!''


44) İSA'NIN AYAK SESLERİ

Avrupa Birliği ülkelerinde alkolizm belası kendisini hissetiriyordu. Sağlık Komisyonu, araştırmasını yaptı. 13 yaşındaki çocuklara kadar alkol kullanımının yaygınlaştığını gördü. Gençliğin, bir zaman sonra, hastalıklı bedenler yığını haline geleceğini kavrayıp, bu yönde raporunu hazırladı. Raporda, 'alkolün yayılma alanı daraltılsın; on sekiz yaşından aşağıdakiler kurtarılsın' tavsiyesi bulunuyordu.

Bilgiç Dayı'ya sordular:

''Avrupalılar'ın, alkole karşı önlem hareketinin anlamı ne Bilgiç Dayı?''

Bilgiç Dayı cevap verdi:

''Birliğin akıllı insanlara ortam hazırlaması! Demek ki, İsa'nın ayak sesleri duyulmaya başlanmış!''


45) ÇANTADA PROJE

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, işsizlik probleminin bir türlü çözülemediğini görmüş, iktidardakilere dokunduran laflar etmişti. Demişti ki: Kimsenin aklında-hayalinde olmayan projeler benim çantamda!''

İş edinebilme umuduna kapılan vatandaşlar, Bilgiç Dayı'ya koştular:

''Bilgiç Dayı! İşsizliği önleyici projeler, Ağar'ın çantasındaymış! Desene ki, yakında, işli-çalışmalı olacağız!''.

Bilgiç Dayı, 'Hiişşştt!' ederek onları sakinleştirdi. Sonra;

''Bana, pırlanta gibi haber getirdiniz arkadaşlar!'' dedi. ''O zaman, söyleyin Ağar'a, çantasına sıkı sıkıya yapışsın. Çünkü etrafta, kap-kaççılar var!''


46) ŞEYTANIN YALDIZI

Emniyet güçleri, Ankara ve İstanbul'da, operasyon düzenlemiş, belgelerin sahtesini yapanlarla, paraların sahtesini yapanları toplayıp kodese tıkmıştı.

'Sahtecilik illetinden Allah korusun' diyerek söylenen vatandaşlar, Bilgiç Dayı'ya;

''Bilgiç Dayı!'' dediler. ''Bazı vatandaşlar, neden sahtecilik işine bulaşıyorlar?''

Bilgiç Dayı, eliyle çenesini sıvazlarken;

''Şeytan, yanlışı, 'doğru' yaldızıyla kaplıyor da ondan!'' diyerek cevap verdi. ''Devlet, o yaldızı delip, pisliği fışlatmadıkça, engellenmesi zor!''


47) ADALET, 'ARKASI GÜÇLÜ'NÜN ELİNDE

Ağır ceza mahkemesinde, bazı iddialarla yargılanan sanıklar, 'Adil yargılanma yapılmıyor' diye bastırınca, hakim, davadan çekilme kararı almıştı.

Vatandaşlar, şaşırdılar 'Hakim, hüküm veren değil mi', 'Delil, sanıkların aleyhine değil mi' diye söylenerekten Bilgiç Dayı'ya vardılar. O'na;

Bilgiç Dayı!'' dediler. ''Ağır cezanın hakimi, itiraz üzerine, sanıkları yargılamaktan vazgeçmiş. Bu, ne demek oluyor?!''

Bilgiç Dayı;

''Güçler karşılaştırması demek oluyor!'' diyerek cevap verdi. ''Hakim, demek istedi ki, benim arkamda, sizin arkanızdaki kadar güç bulunmuyor!'' (10.12.2006)


48) İSİMDEN ZİYADE ŞEKİL ÖNEMLİ

Mahkemede hakim huzuruna çıkan sanık, suçunu itiraf etmiş, bir de, suç ortağının ismini vermişti. Hakim, verilen isimdeki kişinin mahkemeye celp edilmesini istedi. İstenilen kişi, mahkemeye geldiğinde de, gözünün yaşına bakılmadı, iki yıl dört ay hapis cezasına hükmedildi.

Cezayı alan vatandaş yırtındı: ''O, ben değilim!..''. Sonra Temyize gitti. Sonunda anlaşıldıki bu adam, önceki suçlunun verdiği isimli o adam değil!

Böyle bir yanlışlık vatandaşları aptallaştırmıştı. Bilgiç Dayı'ya;

''Nasıl oluyor da böyle bir yanlışlık yapılıyor Bilgiç Dayı?'' diye sordular.

Bilgiç Dayı;

''Kişinin yalnız ismine bakıldığı için!'' diye cevap verdi. ''Şekline de bakılsaydı, içte oluşmamış suç lekesinin, dışta da görünemiyeceği, anlaşılabilirdi.''


49) DENEMEDEN ANLAŞILMAZ?

İktidar Partisi'nin yasalaştırdığı asgari ücrette vergi muafiyeti, 2007 Ocak Ayı'ndan itibaren yürürlüğe giriyordu. Eşi çalışmayan evli asgari ücretli işçiye, yüzde on indirim uygulanacak; buna ilave çocuklu ailelerde, kalan maaş, her çocuk için yüzde beş daha vergi indirime tabi olacaktı. Muhalefet partilerinden birinin kadınları, 'Olmaazzz!' diyerek ayağa kalktılar. Ve gerekçesini de şöyle söylediler: ''Bu uygulama, kadınların çok çocuk yapmasını teşviktir''

Vatandaşlar, teşvik nasıl oluşur anlayamadıklarından, Bilgiç Dayı'ya varıp;

''Bilgiç Dayı!'' dediler. ''Çalışan asgari ücretli kişinin maaşında, her çocuk için yüzde beş fazlalık olacağı söylense, o ailede çocukların sayısı artar mı?''

Bilgiç Dayı, güldü. Onlara;

''İtirazı basanlara sorsanıza ya hu!'' diyerek cevap verdi. ''Denesinler. Beni de, sizi de, meraktan kurtarıversinler!''


50) GEL DE ŞAŞIRMA

Profesör ünvanlı biri, konuşuyordu. İnsanların, yeteri kadar sosyal aktivite göstermemelerinden yakındı. ''İki komşu, asansöre bindiklerinde bile, iki kelimecik olsun bir birleriyle konuşmuyorlar'' diyerek dert yandı. Sonra, kızdı; ''Bir daha aynı şeyi görürsem, inek gibi böğüreceğim'' deyiverdi.

Vatandaşlar, Bilgiç Dayı'ya gelip;

''Bu duruma ne diyeceksin Bilgiç Dayı?'' diye sordular.

Bilgiç Dayı;

''İlginç! diyeceğim elbette!'' diyerek cevap verdi. ''İnsan türünün dışında da profesör olunuyormuş şaşkınlığına düşerek!''

İbrahim Faik Bayav
(10.12.2006)
Bu paylaşımın her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Paylaşımın izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yorumunuz
YORUMLAR


Henüz hiç yorum yapılmadı.
Edebiyatsitesi.com, 2025. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatsitesi.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.