Masal-26 Maymunları Üzen Karga

Bir tarafı orman, diğer tarafı çayır olan beldenin çayır tarafında koyun sürüsü yer almış, orman tarafında ise maymun taifesi yerleşmiş idi.

Bir gün, maymun taifesinin bulunduğu yerde Karga görüldü. Karga, kalın gövdeli ağaçlar arasından süzülüp, maymunların arasına girdi. Bir kaç tane maymunu tarassut edip havalandı ve gitti.

Koyunların bulunduğu çayırlık bölgeye de geldi Karga. Orada da, siyah, beyaz ve kırçıl koyunlara baktı. Sivri gagasıyla toprağa bir kaç kez vurup havalanıp gitti.

Karga, tekrar orman bölgesinin ağaçları arasından süzülüp maymunların arasına geldiğinde, bir maymun durumdan işkillendi. Sert hareket yaptı. O hareketin şeklinden ürken karga, pırrr diye havalanıp orman bölgesini terketti.

Maymun taifesi, koyun taifesinden memnun değildi. O taifeyle zaman zaman dalaşmak istiyor ama, onların insanları cezbeden munis yapıları yüzünden o arzuyu gerçekleştiremiyordu.

Karga'nın, aralarına süzülüp kendini belli etmesi, bahane oldu. Maymun taifesinden biri, hışımla ormandan çıktı. Koyun taifesinin bulunduğu çayırlık yere varıp;

''Utanmaz koyun topluluğu!'' diye bağırdı.

Koyunlar, otlamayı durdurup Maymun'a baktılar. Söylediğine anlam veremediklerinden;

''Hayrola Maymun Kardeş!'' diye sordular. ''Bir derdin filan mı var?''

Maymun;

''Kargayı aramıza gönderip neden yaşam gizliliği hakkımızı ihlal ediyorsunuz?'' diye sordu. ''Neden aramızda konuştuğumuz sözleri kapması için hırsızlık yaptırıyorsunuz?''

Koyunların Beyi, öyle şaşırmıştı ki, cevap vermek için ağzını açtığında, meeee diyeceği yerde möööö deyiverdi. Neredeyse tipi değişecekti zavallı(!) Koyun Beyi'nin.

Koyun Beyi, Karga'yı biliyordu. Bir kaç kere bulundukları yerin yakınında bir yerde eşelenirken görmüştü. Maymun'un ithamını kabul etmedi. O'na;

''Bizim kargayla margayla ilgimiz yok, Maymun Kardeş!'' dedi. ''Karga'nın, aranıza girip yaşama ve konuşma gizliliğinizi ihlal etmesinden de bizim haberimiz yok!''

Maymun, dalaşma arıyordu besbelli. Sert tavrını ortaya koydu; bölgenin diğer sakinlerinin kulağına gidecek şekilde sesini yükseltti.

''Kargayla da margayla da mutlaka ilginiz var!'' ithamında diretiyordu Maymun. ''Çünkü..'' diyordu, ''bulunduğunuz yer, otlanabileceğiniz kadar güzelse, güzelliğe mest olup yerleşen insanların kırıntı dökmelerine de imkan var demektir. Karga kırıntı sevdiğinden, demek ki size yakın!''

Koyun Beyi'nin, ''hayır onunla ilgimiz yok' demesi işe yaramadı. Maymun, eti koparılmış varlık gibi ciğikleyip beldenin diğer sakinlerinin Tilki öncülüğünde yanlarına gelmesine sebep oldu.

Tilki, Maymun ile Koyun Beyi'ne sordu:

''Bu gürültü de ne kardeşler. Neden birbirinizle kapışıyorsunuz?''

Maymun;

''Bu koyun, kargayı aramıza gönderdi; gizli olan şeylerimizi öğrenmeye çalıştı!'' dedi. ''Bir de, utanmayıp inkara yelteniyor!''

Tilki, 'bu da nasıl şey' dedi kendi kendine. 'Kargadan bahis var ama, ortada karganın kendi yok' diye mırıldındı. Kafasını yukarı çevirip aranmaya başladı. Sonra, kuyruğunu sallayıp;

''Hey gidi hiddeti büyük Maymun Kardeş!'' dedi. ''Otlamaktan başka meziyeti olmayan şu koyun sürüsünü bırak da, sırrınızı öğrenmek isteyen kargayı göster. Biz de ona soralım, seni koyun mu gönderdi, diye; Evet derse Koyun göndermiştir; demezse, göndereni arar buluruz... Bulabilirsek tabi!''

İbrahim Faik Bayav
(29 Mayıs 2008)