Makale-192 Uhuvvet Vicdanlıların Mesleğidir

Arkadaşımız, ''Mesleğimiz uhuvvet değil mi?'' diye soruyor. Belli ki, Arkadaşımız, uhuvvet umarak girdiği meslekte uhuvvetin kanatlanıp uzaklaştığını farketmiş. O sebepten olsa gerek Arkadaşımız, uhuvvetin yani kardeşliğin nefsani duyguların unutulmasını, kardeş meziyeti ve hissiyatıyla yaşanmasını sağlık veriyor.

Ayet mealini alıntılamış Arkadaşımız: ''Müminler ancak kardeştir''. Güzel!.. Toplum veya cemaat mensupları bu ayet ışığında mümin olmuş iseler, mutlaka kardeşliği yaşatacaklardır. Toplumda uhuvvetin yani kardeşliğin kanatlanıp uzaklaştığı dillendiriliyorsa... ''mesleğimiz uhuvvet değil miydi'' diyerek şaşkınlık gösteriliyorsa... toplum veya cemaat içinde müminlik hasletinin bulunmadığı da ima ediliyor demektir.

Hem, müminler kardeştirler denecek, hem kardeşliğin olmadığı yerde müminlerden bahsedilecek... Bu olmaz.

Arkadaşımız 'samimi müminler' ifadesini kullanıyor yazısında. Bu ifade, samimi olmayan müminlerin varlığını işaret eder. Kur'an ayetinde 'mümin' tanımı çift anlamlı değil ki!..

Mümin, Allah'ın resulü tarafından gösterilen yola şüphe etmeden koyulan demektir...

Bu yolda bazen sıkıntılı ortama düşülse de akıbetin güzel olacağı umudunu taşıyan demektir.

Bu yola koyulanlardan istenen şey, şartlara göre gelecek emir veya talimatlara uyulmasından ibarettir.

Hz. Muhammed'in resullük görevi başladığında, yani, kölecilik, hak yeyicilik, ahlaksızlık ortamından çıkış yolunu topluma gösterdiğinde, bu yola koyulanlar, gelen talimat ve emirlere göre hareket etmişler. Bu hareket tarzı, zorluğa karşı sabır; rahatlık durumunda şükürdür. Zorlu ortam, müminlik vasfınının test edilmesi olarak da belirtilmiş, bu ortamdan çıkış için Rabbin çağırılması emredilmiştir. (Furkan Suresi)

Arkadaşımız, mesleğimizin uhuvvet olup olmadığını soruşturma amaçlı yazısını durup dururken yazmadı herhalde. Kendisinin hak-hukuk umarak bulunduğu geniş çerçevede, gürültü çıkmasına şaşırdığı için yazmıştır. Sanmıştır ki, içinde bulunduğu o geniş çerçeve mensuplarının hepsi mümin. Mümkün değil. Gürültüyle beraber çerçevenin dışına -hırsızlık yolsuzluk gibi- pis kokular sızıyorsa, Arkadaşımız kimleri kardeş bilmesi gerektiğini gözden geçirmelidir. Üstad, ''Mesleğimiz Haliliyedir'' dediğinde, çevresinde kümelenenlerin, meşru yaşam sürdüğünü, usülsüz tavırlardan uzak olduğunu, yalana pirim vermediğini, devlet hazinesine göz dikmediği gibi devlet hazinesini çarçur edenlere musamaha etmediğini belirtmiş oluyordu.

''Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır'' sözü de Üstad'ın.

Şiarı uhuvvet olan meslekte, şahsi ya da grubi menfaat gözeten siyasete taraftar olmamak, böyle siyasetin içindekileri kardeş bilmemek gerekir. Öyle ortamda uhuvvet prensibi işlemez. Politika arenasında adı büyümüş birilerinin cami taraftarlığı, tesbihli takkeli olmaları, mesleği uhuvvet olan arkadaşları yanıltabilir. Çerçeve içinde sanılan bu kimselerden gürültü eşliğinde pis koku çıkmaya başlamışsa, uhuvvet, bunlardan uzaklaşanlarda önem kazanır; bunlara yakınlık kuranlarda değil.

İbrahim Faik Bayav
(20.12.2013 tarihinde yazıldı)